Hikâyenin kahramanı Ercüment Çözer, kaçınmaya, görmezden gelmeye ve sonunda unuttuğumuz saygısızlığa ve kabalığa isyan ediyor. Ercüment Çözer, saygı fikrine takıntılı bir sosyopattır. Ancak bu sefer takıntılı yolculuğunda yalnız değildir. Gerçek dünyaya yeni adım atan genç aşıklar Helen ve Savaş, bir grup insan tarafından kötü muamele gördükten sonra kendilerini zor durumların ortasında bulurlar ve sonunda İstanbul'da gerçekleşen bir dizi cinayetin sorumlusu olurlar. Saygısızlık kavramı bir anda iki kuşak arasında sosyal ve medyatik bir mücadeleye dönüşüyor. Medyatik takibi ise Türkiye'nin en ünlü sabah programı sunucusu Hasret üstlenecek, ancak onun da bu yolculukta başka bir seviyede yer almak üzere olduğunu kimse bilmiyor. Bu saplantının özüne inerek toplum üzerindeki yansımasına tanık olacağız.